24 Mayıs 2016 Salı

Mesleki Eğitimlerin Acınası Durumu

30.06.2012 tarihinde 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Aradan geçen üç seneye baktığımızda istenen başarının sağlandığı söylenebilir mi acaba. Her şey kanun ve yönetmeliklerde yazıldığı  haliyle uygulansa belki başarı sağlanabilirdi. Ancak aradan geçen senelere baktığımızda başarıdan bahsetmek çok zor. Bütün bunların bir çok sebebi var. Ancak benim şu anda üzerinde durmak istediğim Mesleki Eğitimler konusu.



Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlenmiş olan işleri yapan personele zorunlu kılınmış eğitimler var. Bu Eğitimler çalışanların, işlerini güvenle yapabilmeleri için oldukça büyük önem taşıyor. Her ne kadar eğitim saatleri düşük olsa da eğitim eğitimdir diyoruz. Yeter ki eğitimler hakkıyla verilsin. Eğitim veren kurumlarla eğitim için görüşüldüğünde ise neredeyse, personele hiç eğitim vermeden sertifikalandırma yapma gibi durumların olduğunu görüyoruz. Ve yine bazı eğitim kurumları ise birer saat eğitim vererek görevlerini yaptıklarını düşünmekteler. Üstelikte belgeler MEB onaylı oluyor. İşini doğru yapan eğitim kurumlarına lafımız yok. Lafımız işini yalan yanlış yapan eğitim kurumları için. Hal böyle olunca da hem çalışanların hem de işveren'in İş sağlığı ve güvenliğine olan inancı kalmıyor.

İnsanlar alınmayan güvenlik önlemleri, verildi gibi gösterilen eğitimler ile inşaatta, yer altında, kimyasal vb. malzemelerle çalışmaya devam ediyor. Sonun da olan, yine sahada ki çalışanlara oluyor. En kötüsü, ya hayatlarını kaybediyorlar, ya da sakat kalıyorlar.



Mehmet Sınay
İş Güvenliği Uzmanı (A)
Teknik Öğretmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder